28 Kasım 2018 Çarşamba

ŞAİBE

Göğün rehavetini ay çekmektan,
Yaralı ela kuşlarını haberlerimle sarıyorum artık.
Habersizliğin biçare acılarına küsüp dallardan,
Sana haber veren güvercinler uzatıyorum,
Aydınlıklar da karanlık.
Sallanıyorum gözlerinden göğüme,
Dargınlık yokuşlarından ümitsizlik çığlarına,
Aşıp uzanıyorum yine kollarına.
Dertsiz tasasız hayatlara dert anahtarı, anahtarı
Seni düşleyebilirim uzak yollara.
Gözlerimden göğüne sayısız evren koştu,
Günah benim değil, gözlerin mahkumluk cezası.
Sessiz okul virane kullarından biri iken kalbim,
Sensizlik çukurundan başlayarak sana düştü.
Ehemmiyetsiz avuçlarından kayıp göğüme,
Sarılmış bir ela kuşu uçtu.
Habersiz olmaya bağımlı ya belki,
Haber yayınları küllüp iletilmiştir.
Olabilir bunların çoğu arsızlık,
diyebilirsin,
Bu ne bahtsızlık.
Yuvasız kalabilir ela kuşları da.
Vefasızlığı ideolojilerde almayı durdurdum ama,
Göğsünün tam ağzını yakaladım ufak bir sardunya.
Tam ev edinirken sardunyanın dallarını,
Yuvarladı bizi sevda uçurumları.
Proleter topluluklardan yüreğine koşarken,

Sağ kalamadı gönlümün uçurumları.

5 Kasım 2018 Pazartesi

SESSİZ HİLKAT

Bu yoğun sevdaların başköşesinden,
Gereksiz sebeplerle birlikte,
Ben de yola çıktım sizler gibi,
Kendim ve herkes gibi.
Monoton hayatların içinden kopan,
Vakur acıları sineye çekip,
İmkansız aşkları dahi yok ederek geldi.
İmkansız değil.
Yok etmek değil,
gelmek imkansız.
Bulunduğun nokta hangi saplantın?
Hangisi gözle görülmeden iç açıcı?
Hiçbiri demeyeceğim, belki hepsi,
Hassas ve bir nokta yıkıcı.
Ama ben de yaratılan şey,
ne yazık ki derin bir kaygı.
Herkes “hissedememekle” övünürken,
Ben de kırıntılar hep aynı.
En çok karşılaştığımız şey bence,
Senden bana, benden sana bir saygı.
İdeolojik saplantılarımdan kurtularak buraya geldim.
Senin gibi gözlemciler,
bölümler.
Dedim ya, umrumda mı lojik, dikel, dilek?
Tek görevleri şey dünyanın vızıltısı.
Sesler karanlık ve yolculuklar vızır vızır dolaşırken,
Sensizliğe uzandığım nokta tam burada.
Tek aldığım,
Sevda fi
siltısı.
Belki defterin ölçümü,
Belki mürekkep kokusu.
Belki muaf olmuş yürek korkusu.
Ki en sahici olan,
Sevgi hislerinden en doyumsuzu.
Kimseye ulaşmaktan Simurg'a,
Habersiz Ela Kuşları belki haber getirir sana.
Tomurcuk tomurcukları,
bahar baharı yetiştirmek için ışıklar adına,
Kahramanlık taslayacağı bu deli çıkmaza,
El sallayacağı gölgeye yan yana,
Belki yana yana.
Senden önce ya da senden sonra,
Taht yazdığım hayırsız cambazlara.
Veya ihtiyatsız adımlarda,
Seni soracağım muhtelif
yıldızlara.

2 Eylül 2018 Pazar

HÜSRAN

Düşünüp taşınan yollardan, insanların attığı demirlere sahip çıkmış,
Üç Mimoza.

Düşünbilimsel ya da toplumsal evrenden kopan bir sağır hisar.
Yolcusuyuz bu hisarın büyük kentlerinden kopan taze derinliklerine.
Özgürlüğün ilk sevgi terimiye,
Sevgiliye..
Sevgili dediysek uçan kuş, solan çiçek,
Bekleme belki bunlarında gelmeyecek.
Yaratanın uzattığı kollardan biri bu somut şeyler,
Üzülme, yoğun bir hayata sürükleyici olmayanlar.

“Yaşamak denenmiş illetin yaratmış olduğu kanunlar.”
Sende, bende bulunan bu garip tasalar..
Birdir elbet gökyüzündeki maviyle,
Güneşe ait hislerin kiniyle.
Yanan meşalenin ucundan,
Sevgilinin gönlüne uçmuş kuşun kafesinde'

Bulunacağız hüznü sevgiyi mutluluk öfkeyi,
Bulunduracağız hüsranın yarattığı hengameyi.


30 Ağustos 2018 Perşembe

SAPLANTI

Tehlikeli hülyaların tam ortasından sana fısıldıyorum,
Sessiz bir derinlikle.
Derinlikten, 
En içinden'
En içtenlikle büyütüyorum dünyanızı sizinle.
“İdeolojik saplantıları olanlar için doğru yer değil.”
Benim gibi hocalar'
bölüm.
Umrumda mı lojik, dikel, dilek
Artısı,
Ekşi.
Umrumda mı dünyanın fısıltısı?
Geniş bir yelpazenin diğer ucundan hareket,
Belki öteki bir yere
Koşuyor dünya hayırsızı.
Sessiz ve sakin
Çünkü gözlerin,
Gözlerinden amaç renklerin amacı.
değerli bir yer kurumu,
Kayıyor insan hisyatları, derinden derine kayıyor. 
İstemeden koşuveriyor gözlerine.
Gözlerin ilginç bir yer belki,
Çok ilginç bir yer burası.
bölüm,
“Boş bir kafanın çalışma odası.”
Resmedilmiş gezegenler bence benim.
İşte tam burası'
Kalbime dokunursan anlarsın,
Belki de eğitim, “hayır tam burada.”
Gözlerinde büyüdükleri güvercinler, 
Gözlerinde çiçekler büyütebilirim.
Gözlerinde bekleyebilirim asırlar.
Dünyayı beni felce uğratırken,
Gözlerinde çiçekler suluyorum.
Muhtemel bir yer bulunduğum nokta,
Çok ilginç bir yer burası.





24 Temmuz 2018 Salı

HERCÜMERÇ

Nerede senin yazıp çizip bitiremediğin
Tumturaklı söyleşilerin?
Fanide hercümerç yaratıcı tarladaki tıkırtı'
Nerede şimdi daldan dala atladığın yaz bahçesi?
Nereden geldiği meçhul sardunyaların içinden hoş geçişin senin,
Nerede?
Susan vadinin,
Atışan kargaların,
Bir demet sevginin yarattığı hengame..
Miskin otların arasında devasa bir canavarın,
Sana
Bana seslenenişi'
Nereden
Nereye?