28 Kasım 2018 Çarşamba

ŞAİBE

Göğün rehavetini ay çekmektan,
Yaralı ela kuşlarını haberlerimle sarıyorum artık.
Habersizliğin biçare acılarına küsüp dallardan,
Sana haber veren güvercinler uzatıyorum,
Aydınlıklar da karanlık.
Sallanıyorum gözlerinden göğüme,
Dargınlık yokuşlarından ümitsizlik çığlarına,
Aşıp uzanıyorum yine kollarına.
Dertsiz tasasız hayatlara dert anahtarı, anahtarı
Seni düşleyebilirim uzak yollara.
Gözlerimden göğüne sayısız evren koştu,
Günah benim değil, gözlerin mahkumluk cezası.
Sessiz okul virane kullarından biri iken kalbim,
Sensizlik çukurundan başlayarak sana düştü.
Ehemmiyetsiz avuçlarından kayıp göğüme,
Sarılmış bir ela kuşu uçtu.
Habersiz olmaya bağımlı ya belki,
Haber yayınları küllüp iletilmiştir.
Olabilir bunların çoğu arsızlık,
diyebilirsin,
Bu ne bahtsızlık.
Yuvasız kalabilir ela kuşları da.
Vefasızlığı ideolojilerde almayı durdurdum ama,
Göğsünün tam ağzını yakaladım ufak bir sardunya.
Tam ev edinirken sardunyanın dallarını,
Yuvarladı bizi sevda uçurumları.
Proleter topluluklardan yüreğine koşarken,

Sağ kalamadı gönlümün uçurumları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder